Anayasa Mahkemesi (AYM) “sansür yasası” olarak nitelenen “Dezenformasyon yasası”nın iptali istemini reddetti.
Yüksek mahkeme bugünkü Genel Kurul gündeminde CHP’li milletvekillerinin dezenformasyonla mücadele yasası olarak bilinen 7418 sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 29. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’na (TCK) eklenen 217/A maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması başvurusunu esastan görüştü.
AYM, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu işleyenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngören düzenlemenin iptali istemini oy çokluğuyla reddetti. Red kararının 6’ya karşı 8 oyla alındığı belirtildi.
Basın örgütleri tepkili
Gün boyu AYM önünde “sansüre ve tutuklamalara karşı basın nöbeti” tutan basın meslek örgütleri, ‘Sansür Yasası’nın iptali talebini reddetmesine tepki gösterdiler.
AYM önünde yapılan yapılan açıklamalar ve tepkiler şöyle:
-Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş: “Anayasa Mahkemesi üyeleri Anayasayı yok saydılar. Bizler açısından bu, tabii ki önemli bir karardı. Sansür yasasındaki dezenformasyon yasasının iptal edilmesini istiyorduk. Ama istediğimiz yönde bir karar çıkmadı. Bu, biz gazeteciler için tabii ki bir son değil. Basın özgürlüğü önündeki birçok engelden biri olarak bu, önümüzde duruyor. Bunun için de mücadelemizi aynı hızda, aynı tempoda sürdüreceğiz. Bu yasanın tamamen iptal edilmesi, Türkiye’de basının özgürce çalışabilmesi için meslek örgütleri olarak mücadelemizi devam ettireceğiz, sürdüreceğiz. Bu yasanın Anayasa Mahkemesi’nde onaylanması ile birlikte gazetecilerin haberlerine yönelik daha saldırgan bir tavır bekliyoruz. Bunun için de dayanışmamızı daha güçlü tutmamız, bu saldırıları püskürtmemiz dayanışma ile ancak mümkün olabilir. Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Kalemlerimizi özgür kılana kadar mücadele edeceğiz”
-Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener: “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bu kararı, biz önümüzdeki günlerde maalesef çok konuşacağız. Pek çok meslektaşımızın bu yasa maddesi uyarınca soruşturulduğunu biliyorsunuz, artık tüm kamuoyu biliyor. Önümüzdeki günlerde biz bu soruşturmaların artmasından çok derin endişe duyuyoruz. Kararın saatlerce çıkmaması, görüşmeye erken saatlerde başlamalarına rağmen ancak akşamüstü bu kararın ortaya çıkması, Anayasa Mahkemesi raportörünün bu konudaki görüşün iptali yönünde olmasına rağmen yüksek yargıçların 6’ya karşı 8 oyla bu kararı alması, bizde açıkçası derin şüpheler uyandırıyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararının bu saate kalmış olması şüphelerimizi doğrular nitelikte.
Biz yüksek yargıçların üzerinde herhangi bir baskı olduğunu düşünmek istemiyoruz. Biz Anayasa Mahkemesi’nin yargıçlarına güvenerek gazetecilik yapmıyoruz. Yapmadık, yapmayacağız. Biz Anayasaya güvenerek; basın ve ifade özgürlüğüne, temel insan haklarına güvenerek gazetecilik yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Tolga Şardan’ın söylediği gibi ‘biz gazetecilik yapıyoruz, o kadar.”
-Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şube Başkanı Demet Aran: “Bugün Anayasa Mahkemesi’nin görüştüğü madde, Türkiye’de basın özgürlüğünün önündeki engellerden ilkiydi. Anlıyoruz ki sonuncusu da olmayacak. İktidarlar için basın tarihi, sansürün tarihi ise; biz gazeteciler için de gazetecilik mesleği sansürle mücadelenin tarihidir. Biz mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz. Halkın haber alma hakkını savunmaya devam edeceğiz. Sansürcüler, bedeli ne olursa olsun bizim mesleğimizi yapmamıza engel olamayacak.”